Bozcaada'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün 3. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler Alaybey Camii'nde okunan mevlütle başladı. Kaymakamlık tarafından okutulan mevlüdün ardından halka pilav ikramında bulundu.  Bozcaada Kaymakamlığı tarafından 15 Temmuz'un 3. yıl dönümü nedeniyle saat 20.00'de yürüyüş ve anma etkinliği düzenlendi. Yürüyüşe başta
Bozcaada Kaymakamı İbrahim Gültekin, Garnizon Komutanı Fatih Güdük, Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz olmak üzere tüm protokol katıldı.
Vatandaşlar da yürüyüşe katılarak destek verdi. Ellerinde Türk Bayraklarıyla Jandarma çeşmesinde toplanan vatandaşlar, protokolün katılımıyla birlikte yürüyüşe başladı. Yürüyüş, Bozcaada
Cumhuriyet Maydanı'nda tamamlandı. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan törende Bozcaada Kaymakamı İbrahim Gültekin
Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Anma gecesinde Kaymakan Gültekin bir konuşma yaptı ardından öğrenciler şiir okudu. Tören ulusal kanaldan canlı
yayın gösterimiyle bitti. Bozcaada'da da tüm yurtta oluğu gibi, gece sela okundu. Törende günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Kaymakam Gültekin sözlerine, "Bu vatan için canını veren, başta 15 Temmuz şehitleri
olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum" diyerek başladı. Hain darbe girişiminin yaşandığı gece, tankların önünü yatarak
mücadele edildiğini vurgulayan Gültekin, "Meydanlarda paylaştığımız tek şey kardeşliğimizdi " dedi.
İşte Bozcaada Kaymakamı İbrahim Gültekin'in konuşması: Her bir karışını kanla sulayarak vatan tuttuğumuz bu topraklardan bizi çıkarmak için çaba sarf eden şer odaklarının ve uzantılarının planladığı ve milletimizin göğsünü siper ederek akamete uğrattığı darbe girişiminin 3. yılındayız.  Ben öncelikle bu toprakları bize vatan kılan, ve yüzyıllarca yıldır vatanımız kalmasını sağlayan şanlı ecdadımızı ve son dönemde bu vatan için canını veren başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Gazilerimizden ahirete intikal edenlere rahmet, hayatta kalanlara sağlık ve selamet diliyorum. Şanlı milletimiz geçmişinde kendi istikbali ve istiklali için çok çetin mücadeleler vermiştir.  Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda istiklaline ve istikbaline kasteden yedi düvele karşı; mermilere, toplara karşı sanlı göğsünü siper ederek
mücadele ettiyse; 15 Temmuz'da da kendi içinden çıkan bir güruhun, milletin kendi parasıyla alınan tankların önüne yatarak mücadele vermiştir. Burda özelllikle şunu belirtmek isterim ki;  Bu alçak darbe ve işgal girişimi, milletin iradesiyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ezici çoğunluğunu oluşturan her rütbeden binlerce askerin kahramanca direnişiyle püskürtülmüştür.
Türk Silahlı kuvetleri, bir avuç alçak cuntacıya, içlerine sızmış bir grup üniformalı teröriste meydanı bırakmamıştır.
15 Temmuz, nihayetinde; haysiyetli bir milletin, bileğinin ve yüreğinin hakkıyla gerçekleştirdiği düğün-bayram gecesiydi, darbeci hainlere ise ömürleri boyunca unutamaycakları kapkara bir kabus gecesi oldu.
Şunu asla unutmayalım; meydanlarda paylaştığımız tek şey kardeşliğimizdi. Ve şimdi kardeşliğimizi büyütmeye çalışmaktan ve birbirimize daha sıkı sarılmaktan başka çaremiz yoktur. 
Son özgür vatan toprağını kep birlikte koruyacağız. Ancak; 15 Temmuz bu millete kastedenlerin ne ilk girişimi ne de son olacaktır. Bize düşen düşmanın insafını beklemek değil düşmana böyle bir şeye kastedecek cesareti verecek zaafiyeti göstermemektir. Artık bundan sonra bize düşen 15 Temmuz'u unutmamak ve bu acılardan gerekli dersi alıp çocuklarımıza 15 Temmuzlar yaşatmamaktır. Bundan hareketle vatandaş olarak sizler, devleti yönetenler olarak bizler sorumluluklarımızın daima farkında olmalı, bu sorumluluklarımızı da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği "Vatanını en çok seven görevinin en iyi yapandır" bilinciyle yerine getirmeliyiz. Ben sözlerime son vermeden önce Rabbimden bir daha  bu millete 15 Temmuzlar yaşatmaması duasında bulunuyor, tekrar saygı ve muhabettele selamlıyorum.